22 Aralık 2009 Salı

KAR’A SEVDA


Bu hikayeyi 7-8 sene evvel yazmıştım... Geçenlerde konuştuğum eski bir tanıdık ısrarcı olunca aslına sadık kalarak yayımlamaya karar verdim.

Bundan yılar önce Temmuz Kar'a aşıkmış. Tabi Kar da Temmuza...
Tek arzuları kavuşmak olan iki sevgili yıllarca beklemişler birbirlerini...
Aradan onlarca yıl geçmiş lakin ne Kar Temmuza uğramış ne de Temmuz Kar'a yetişebilmiş... Yine de vazgeçmemişler beklemekten ve tam 100 yıl sonra bir Temmuz akşamı kar yağmış... Mutluymuş Temmuz kavuşmuş sonunda beklediği sevgiliye... Sabaha kadar hasret gidermişler...Lakin günün ilk ışıklarıyla Kar erimiş... Dayanamamış Temmuz’un sıcağına... Giden sevgilinin ardından çok ağlamış Temmuz... Yine de vazgeçmemiş beklemekten... 10 yıl... 20 yıl... 30 yıl heyhat ne gelen var ne de giden... Yine tam 100 yıl sonra bir Temmuz akşamı kar yağmış. “İşte” demiş Temmuz “Bu kavuşma 100 yıl değil 1000 yıl beklemeye değer” Kar bu sefer kararlıymış “Erimeyeceğim” diyormuş... “Bırakıp gitmeyeceğim Temmuzu” bu saadetle uykuya dalmışlar. Sabah olmuş kar erimemiş. Lakin Temmuz yokmuş yanında... O gece Temmuzun son gecesiymiş... Giden sevgilinin ardından seslenmiş kar “Bekleme beni biz birbirimize göre değiliz. Yağmuru sev, Rüzgarı sev, Güneşi sev... Onlara kavuşman daha kolay”

Evet demiş Temmuz onlara kavuşmak kolay... Lakin senden başkasını sevmek... Zor... Hemde çok zor...

2 yorum:

  1. kendimi temmuz gibi hissettim şimdi gönülden sevebileceğim birisine 100 yıllık bir hastretim varmış gibi geldi.

    YanıtlaSil
  2. teklifimi kırmayan ketenci kardeşime sonsuz sevgiler hikaye biraz kısalsa da ana düşünce hala aynı...-yücel-

    YanıtlaSil